TÜBİTAK Projesi, 2209-A - Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Destekleme Programı, 2025 - 2026
Dil, insanlık tarihi boyunca sürekli değişen bir olgudur ve bu nedenle tek bir yöntemle öğretilmesi mümkün
değildir. Dil öğretiminde kullanılan yöntemler de bu değişimlere uyum sağlamalıdır. Okul öncesi dönem, çocuğun
kişilik, duygusal, sosyal, bilişsel ve dil gelişiminin şekillendiği kritik bir dönemdir. Bu dönemde, anaokullarının
amacı, çocukların psiko-motor, dil, bilişsel ve sosyal becerilerini geliştirmektir. Erken çocukluk dönemi, çocuğun
sosyal, dilsel ve bilişsel gelişiminin hızla ilerlediği ve gelecekteki yaşamını şekillendiren bir süreçtir. Dil gelişimi,
çevre ve aile desteğiyle sağlıklı bir şekilde tamamlanır. Çocuklar, doğumdan itibaren çevresindeki sesleri
algılamaya başlar. Dil gelişimi, ağlama, cıvıldama, mırıldanma gibi erken aşamalardan sonra sözcükleri
öğrenmeye yönelir. Dil edinimi, çocuğun çevresiyle etkileşimi ve toplumsal yaşantılarla desteklenir. 0-2 ay
arasında bebekler ağlar, 3-6 ayda ise cıvıldama yaparak sesleri taklit ederler. 12-18 ay arasında ise tek kelimelik
cümleler kullanırlar. 18-24 ay arasında ise kelimeleri birleştirerek anlamlı cümleler kurmaya başlarlar. 2-3 yaş
civarında ise daha uzun cümleler kurarak dil becerilerini geliştirirler. 4-5 yaş civarında dil becerileri büyük ölçüde
gelişir ve çocuklar, yazı diline de ilgi göstermeye başlar.Erken müdahale, dil ve konuşma bozukluklarının erken
tanınması çocuğun gelişimini olumlu etkiler. Öğretmenlerin bu konuda bilgi sahibi olması, dil gelişimini
destekleyen ortamların oluşturulmasına yardımcı olur. Erken yaşta dil gelişimine önem verilmesi, çocuğun sosyal
ve akademik başarısını artırır. Ayrıca öğretmenlerin dil bozukluklarını erken fark etmesi, çocukların dil gelişimini
daha etkili destekler. Dil gelişiminin desteklenmesi için, öğretmenler ve ebeveynler için eğitimler düzenlenmeli
ve bilinçlendirilmeleri sağlanmalıdır. Bu süreçte, erken çocukluk dönemindeki öğretmenlerin dil gelişimi
konusunda bilgi sahibi olmaları, çocukların dil becerilerinin gelişimine katkı sağlar.
Çalışma en az 150 anaokulu öğretmeni ve öğrencisi ile yapılacaktır. Sonrasında verilerin istatiksel analizi için,
nitel değişkenlerde yüzde oranı; nicel parametrik değişkenlerde ortalama, standart sapma, minimum-maksimum
parametreleri; nicel parametrik olmayan değişkenlerde ise ortanca, alt ve üst değer parametreleri kullanılacaktır.
Anlamlılık düzeyi p<0.05 kabul edilecektir.