Akademik Veri Yönetim Sistemi
Duman F. N., Akyüz S.(Yürütücü)
TÜBİTAK Projesi, 2022 - 2023
Aile bir toplumun temel yapı taşıdır. Aile fertlerinin birbirlerini tanımaları ve iletişim kurabilmeleri mutlu aile olma yolundaki ilk adımdır. İletişimin olduğu ailede şiddete başvurma olasılığı daha azdır. Toplumun en küçük birimi olan ailenin yapısı ne kadar güçlü ve sağlam olursa gelecek nesillerin birbirleriyle iletişimleri de o kadar doğru olacaktır. Toplumsal düzeyde; değer yargıları, ataerkil yapı, ekonomik bağımlılık, yetiştirilme tarzı, kadının bilgi eksikliği aile içi şiddete neden olmaktadır. Toplumsal cinsiyete bağlı eşitsizlikler küresel anlamda tüm dünyada sık yaşanan bir sorundur. Bu sorun beraberinde de bir dizi sorunu getirmektedir. Bunlardan bir tanesinin de aile içi şiddet olduğu düşünülmektedir. Aile içi şiddet sorunu tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çözümü beklenen önemli insan hakları sorunlarından biri olmaya devam etmektedir. Aile içi şiddetin oluşmasını, tekrarlanmasını, türünü ve şiddetini etkileyen pek çok faktör bulunmakla birlikte, şiddetin asıl kaynağının temel olarak toplumsal cinsiyet eşitsizliği, erkek ve kadın arasında, ataerkil toplum yapısından kaynaklanan asimetrik güç ilişkisi olduğu düşünülmektedir. Toplumsal cinsiyet düşüncesiyle toplum tarafından oluşturulan ve bireylerin yüklendiği roller arasında bulunan eşitsizlik her iki cinsiyeti sağlık açısından, ekonomik ve sosyal açıdan olumsuz olarak etkilemektedir. Genç bireylerin aile içi şiddete yönelik tutumlarını etkileyen pek çok faktör vardır. Bu faktörler arasında en önemli yeri genç bireylerin ailelerinde ve yaşadıkları toplumda gördükleri toplumsal cinsiyet rolleridir. Aile içerisinde çelişkili durumlar, iletişim bozuklukları, ailenin kız ya da erkek çocuklarını yetiştirme tarzları ve çocuklarına yükledikleri cinsiyet rolleri gençlerin aile içi şiddete yönelik tutumlarını etkilemektedir. Bu kapsamda çalışmamızın amacı, üniversite öğrencilerinin aile içi şiddete yönelik tutumları ile toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin tutumları arasındaki ilişkinin belirlenmesidir. Bu çalışma ile gençlerin aile içi şiddete yönelik tutumları belirlenebilecek ve bu tutumlar ile toplumsal cinsiyet algıları arasında ilişki olup olmadığını saptanabilecektir. Çalışmamızdan elde edilen bulgular doğrultusunda, üniversite öğrencilerinin eğitim müfredatlarına toplumsal cinsiyet dersinin eklenmesi konusunda katkı sağlamak hedeflenenler arasındadır.
Araştırma tanımlayıcı tipte gözlemsel bir çalışmadır ve Ankara ili sınırları içinde yer alan bir vakıf üniversitesinde yapılacaktır. Araştırmanın 1 Kasım 2022-31 Temmuz 2023 tarihleri arasında yürütülmesi planlanmaktadır. Araştırmanın evrenini üniversitede öğrenim gören tüm öğrenciler oluşturacaktır. Örneklemini ise çalışmaya katılmaya gönüllü olan öğrenciler oluşturacaktır. Araştırmanın verileri, Araştırmanın verileri, Kişisel Bilgi Formu, Aile İçi Şiddete Yönelik Tutum Ölçeği ve Toplumsal Cinsiyet Rolleri Tutum Ölçeği ile toplanacaktır. Veriler bilgisayarda SPSS 22.0 programında uygun istatistiksel analizler kullanılarak değerlendirilecektir.
Bu projeden elde edilen sonuçlar ile araştırma raporu yazılması, sonuçların özgün bir makaleye dönüştürülmesi ve ulusal ya da uluslararası bir dergide yayınlanması planlanmaktadır. Ayrıca bu makale sonuçlarının, çalışmanın yapıldığı üniversite yönetimi ile paylaşılarak toplumsal cinsiyet ve bu konudaki eşitsizliklerin azaltılmasına yönelik seçmeli derslerin eğitim müfredatına eklenmesi konusunda bilgilendirme yapılması ve bu sayede Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nden 5.hedef olan “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği”, 10.hedef olan “Eşitsizliklerin Azaltılması” hedeflerine katkıda bulunmak istenilmektedir. Ek olarak, yazılan araştırma raporunun yayılması ve bu alanda çalışan bilim insanlarına kaynak olması açısından araştırma sonuçlarının öğrenci kongrelerinde sunulması planlanmaktadır.