7.Uluslararası 18.Ulusal Hemşirelik Kongresi, Konya, Türkiye, 23 - 25 Eylül 2022
Giriş: Sosyal medyanın hayatımızdaki belirleyici rolü arttıkça yalan haberler, bilgi kirliliği ve yanlış yönlendirilmeler de aynı oranda artmaktadır. Bu durumun her alana etki etmesiyle de her geçen gün literatüre yeni kavramlar eklenmektedir. Bunlardan biri 2016 yılı Oxford University ve The Society for The German Language in Wiesbaden tarafından yılın kelimesi seçilen “post-truth”’ dur. Post-truth epistemiyoloji, etik, insan doğası ve politika gibi birçok alt disiplinde tartışılmaktadır. Bu kavram ilk defa antikçağda İskenderiye Kütüphane’sinin yakılmasıyla ortaya çıkmıştır. Kavram; nesnel gerçeklerin belirli bir konu üzerinde kamuoyunu belirlemede duygulardan ve kişisel kanaatlerden daha az etkili olması durumu olarak tanımlanmaktadır. Bilme, bilgiyi arama yollarına göre ise nasıl bileceğini bilmemek, bilmenin yanılabilir yolları, gerçeği umursamamak ve nasıl öğrenileceği konusunda anlaşamamak olarak açıklanmaktadır. Post-truth durumu sosyo-teknolojik, siyasi, ekonomik ve bilimsel birçok etkileşimli faktöre bağlanmaktadır. Hemşirelerin de toplumu bütüncül olarak değerlendirme ve koruyucu rolleri açısından post-truth kavramına ilişkin farkındalıklarının olması oldukça önemlidir.
Amaç: Bu derlemede, “post-truth” kavramının tanımları ve hemşirelik mesleği için farkındalığın öneminin açıklanması amaçlanmaktadır.
Sonuç-Öneriler: Bu derlemede, post-truth kavramının çeşitli tanımlamaları ve etkileşimde olduğu faktörler tartışılmıştır. Hemşirelerin koruyucu, savunucu ve araştırıcı rollerinin etkili sürdürebilmeleri ve toplumu bütüncül olarak değerlendirmeleri açısından post-truth durumuna farkındalıklarının arttırılması önerilmektedir.