Akademik Veri Yönetim Sistemi
25. Uluslararası Bilimsel Kongre ve Sergisi, İzmir, Türkiye, 9 - 11 Kasım 2018, ss.266-267
Ağız kanserleri baş boyun bölgesi kanserlerinin önemli gruplarından biri olup oldukça yüksek morbitide ve mortalite oranına sahiptir. Ağız kanserleri içinde skuamöz hücreli karsinom en sık görülen morfolojik tiptir. Bütün oral kavite kanserleri içinde gingival karsinom yaklaşık %10 olarak rapor edilmiştir ve sıklıkla mandibular posteriorda izlenmektedir. Gingival karsinomlar granüler, papiller veya verrüköz yüzey ile ekzofitik bir kütle olarak ya da ülseratif lezyon olarak izlenebilir ve alveoler krette krater şeklinde kemik kaybı oluşturabilir. 68 yaşında kadın hasta kliniğimize sol mandibular bukkal ve lingual dişetindeki şişlik ve ağrı sebebiyle başvurdu. Alınan sistemik anamnezde hastanın tip 2 diyabet ve astım hastalığı olduğu öğrenildi. Yapılan klinik muayenede 34,35 ve 36 numaralı dişlerin bukkal ve lingual bölgesinde dişetinde yüzeyden kabarık, üstü düzensiz pembekırmızı renkte lezyon izlendi. Alınan panoramik radyografide ilgili bölgede alveolar krette krater tarzı kemik kaybı izlendi. Hasta ilgili bölgeden biyopsi yapılması için hasta Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi A.D’na yönlendirildi. Yapılan histopatolojik inceleme sonucunda hastaya skuamöz hücreli karsinom tanısı kondu. Hasta tedavisinin devamı için Kulak, Burun ve Boğaz kliniğine yönlendirildi. Gingival karsinom diğer ağız içi karsinom türlerine göre farlılık gösterebilir. Bu durum tanıda gecikmeye veya yanlış tedavi uygulanmasına neden olabilir. Bu nedenle klinisyenlerin şüpheli lezyonların diagnozunda ve takibinde dikkatli olmaları oldukça önemlidir.
ANAHTAR KELİMELER: GİNGİVAL KARSİNOMA, SKUAMÖZ HÜCRELİ KARSİNOMA