6. Uluslararası 24. Ulusal Halk Sağlığı Kongresi , Antalya, Türkiye, 1 - 04 Aralık 2022, ss.1-4
Giriş
ve Amaç
Tarihsel
süreçte kaynakların eşitsiz dağılımı insanları hak ve adalet kavramları etrafında
toplamıştır. Toplumdaki eşitsizliklerin giderilmesi için savunuculuk ön plana
çıkmaktadır. Savunuculuk “bir başkasına yardım eden, savunan veya koşuşturan
kişi” nin yaptığı şey olarak tanımlanır. Mikrososyal düzey, hastaların
özerkliğini, haklarını ve değerlerini korumayı içerirken, makrosoyal
savunuculuk, bireyler ve toplum için eşitsizliklerin ele alınmasını içeren
sosyal adalet savunuculuğunu tanır. Bu bağlamda bütünleştirici bir sosyal
savunuculuk teorisinde hemşirelerin savunuculuk yaparken sadece hastanelerdeki
hastaları değil toplumu da savunmaları gerektiği söylenebilir. Bu da sosyal
adalet savunuculuğunun hemşirelerde mesleki bir kod olmasını gerekli
kılmaktadır. Bu çalışmanın amacı özel bir üniversitede eğitim gören 1,2,3,4.
sınıf hemşirelik öğrencilerinin sosyal adalet savunuculuğu düzeylerini saptamak
sosyal adalet savunuculuklarının sosyo-demografik özellikler, bazı akademik
özellikler ve etik duyarlılıkla ilişkisini incelemektir.
Gereç
ve Yöntem
Bu
çalışma, tanımlayıcı tipte olup, Ankara’da bulunan Lokman Hekim Üniversitesi
Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik bölümünde 2021/2022 eğitim öğretim yılı
bahar döneminde uygulanmıştır. Araştırmanın evrenini Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik bölümü 1,2,3 ve 4. Sınıfta öğrenim gören 167 (n=167) öğrenci
oluşturmaktadır. Araştırmada örnek seçilmeksizin tam sayım yöntemiyle evrenin
tümü çalışmaya dahil edilmiştir. Bu çalışmanın verileri Anket Formu, Sosyal
Adalet Savunuculuğu Ölçeği ve Ahlaki Duyarlılık Anketi ile toplanmıştır. Dean
(2009) tarafından geliştirilen ölçeğin Bayoğlu Serpen, Duyan, Aldoğan (2014)
tarafından Türkçe’ye uyarlanması, geçerlilik ve güvenirlilik çalışması
gerçekleştirilmiştir.Ölçek;İşbirlikçi Hareket, Müracaatçının Güçlendirilmesi,
Sosyal/Politik Savunuculuk ve Müracaatçı/Toplum Savunuculuğu altında dört alt
boyuttan oluşmaktadır. Ölçekten alınabilecek toplam en düşük ve en yüksek puan
43-291 arasında olup puanın yüksek olması olumlu, düşük olması olumsuz bir
tutum olarak değerlendirilir. Lutzen ve ark. (1997) tarafından geliştirilen
Ahlaki Duyarlılık Anketinin Türkçe geçerlik ve güvenirliğini Tosun (2018)
gerçekleştirmiştir. Ölçekten alınabilecek toplam en düşük ve en yüksek puan
30-210 arasında değişmekte olup puan yükseldikçe etik duyarlılık düşmektedir.
Bu araştırmanın bağımlı değişkenini sosyal adalet savunuculuğu düzeyi
oluşturmaktadır. Bağımsız değişkenler; Sosyo-demografik özellikler, Akademik
özellikler ve Etik duyarlılık düzeyidir. Etik duyarlılık düzeyi ahlaki
duyarlılık ölçeği ile ölçülmüştür. Lokman Hekim Üniversitesi Girişimsel Olmayan
Araştırmalar Etik Kurulu’nun 31.05.2022 Tarih ve 2022/84 sayılı kararı uyarınca
araştırma etik olarak uygun bulunmuştur. Veriler SPSS 23 paket programı ile
analiz edilmiştir. Tanımlayıcı istatistikler sayı, yüzde, ortalama, ortanca,
birinci ve üçüncü çeyreklikler, en küçük ve en büyük değerler olarak, sayısal
değişkenlerin Kolmogorov-Smirnov ve Shapiro-Wilk testleri ile veriler normal
dağılıma uymadığından grupların karşılaştırılmasında Kruskal-Wallis ve
Mann-Whitney U testleri kullanılmıştır. Kruskal-Wallis testinde anlamlı bir
farklılık saptanan değişkenlerdeki gruplar ikili olarak Mann-Whitney U testi
kullanılarak karşılaştırılmış ve Bonferroni düzeltmesi kullanılarak
değerlendirilmiştir. Değişkenler normal dağılıma uymadığından dolayı
değişkenler arası ilişkiler için korelasyon katsayıları ve istatistiksel
anlamlılıklar Spearman testi ile hesaplanmıştır. Herhangi finansal bir destek
alınmamıştır. Çalışmada herhangi bir çıkar çatışması ve sınırlılık
bulunmamaktadır.
Bulgular
Araştırma
grubunu 133 kişi oluşturmaktadır. Birinci sınıf 46 (%34,6), ikinci sınıf 30
(%22,6), üçüncü sınıf 36 (%27,1), dördüncü sınıfı 21(%15,8) kişi
oluşturmaktadır. Katılımcılar Sosyal Adalet Savunuculuğu Ölçeğinden ortalama
193,08±43,29 (medyan 195,0) puan almıştır. Katılımcıların öğrenim gördüğü
sınıfa göre aldıkları SAS puanları incelendiğinde dördüncü sınıfların birinci
ve ikinci sınıflardan SAS puanları arasında anlamlı bir fark saptanmıştır
(p=0,019). Sınıfa göre farklılık olması öğrencinin eğitim sürecindeki aldığı
teorik ders ve uygulamaların sosyal adalet duyarlılığını arttırdığını
düşündürmüştür. Katılımcıların Ahlaki Duyarlılık Anketinden aldıkları puanlar
ile Sosyal Adalet Savunuculuğu Ölçeği alt ölçeklerinden aldıkları puanlar
karşılaştırıldığında Ahlaki Duyarlılık Anketinden aldıkları puanlar ile
Müracaatçının Güçlendirilmesi alt ölçeğinden aldıkları puanlar arasında çok
zayıf düzeyde (r=-0,238) ve istatistiksel olarak anlamlı negatif yönde
korelasyon saptanmıştır.
Sonuç
Ülkemizdeki
hemşirelerin sosyal adalet savunuculuğu ve etik duyarlılık ile ilişkisine
yönelik çok az bilimsel veri bulunmakta ve daha fazla çalışma yapılması,
hemşirelik öğrencilerin sosyal adalet savunuculuğu konusundaki bilgi ve
becerilerinin incelenmesi, hemşirelik müfredatlarının sosyal adalet
savunuculuğu ve etik duyarlılığa yönelik gözden geçirilmesi önerilebilir.