7. Uluslararası 25.Ulusal Halk Sağlığı Kongresi, Antalya, Türkiye, 14 - 17 Aralık 2023, ss.350-351
Giriş ve Amaç: Bulaşıcı olmayan hastalıklar (BOH) tüm ülkeleri ve tüm yaş gruplarını etkilemesi nedeniyle önemli bir halk sağlığı sorunu olmaya devam etmektedir. Bu çalışmanın amacı, yetişkinlere yönelik kardiyovasküler hastalık risk faktörleri taraması yaparak bireylerin kardiyovasküler hastalık risk faktörlerine yönelik davranışları ve bilgi düzeyleri arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışma, tanımlayıcı tipte yürütülmüş olup Ankara Mamak Belediyesi’ne bağlı 5 Aile Merkezi’ne kayıtlı 18 yaş üstü bireylerle Nisan-Haziran 2023 tarihleri arasında yürütülmüştür. Merkezlere kayıtlı 5353 birey çalışmanın evrenini oluşturmaktadır. Çalışmanın minimum örneklem büyüklüğü G*Power paket program ile hesaplanmıştır. Güç analizi hesaplaması sonucunda minimum örneklem büyüklüğü %95 güç için 0,05 anlamlılık düzeyinde 119 birey olarak bulunmuştur. Çalışmada herhangi bir örnekleme yöntemi kullanılmamış olup evrenin tamamına ulaşılması hedeflenmiştir. Çalışma 487 kişi ile tamamlanmıştır. Çalışmanın tanımlayıcı verileri 487 kişi üzerinden verilmiş olup bağımlı ve bağımsız değişkenler arasındaki ilişki incelenirken kadın ve erkek sayısını dengelemek için minimum örneklem sayısı göz önünde bulundurularak 120 kişiden oluşan ikinci bir veri seti oluşturulmuştur. Bu veri seti oluşturulurken kadın katılımcılardan 367 kişi rastgele olacak şekilde veri setinden çıkarılmıştır. Araştırmaya Türkçe konuşan ve 18 yaş üstü bireyler dahil edilmiştir. Dışlama kriterleri ise iyi düzeyde Türkçe konuşamayan kişilerdir. Verilerin toplanmasında araştırmacılar tarafından literatür doğrultusunda oluşturulmuş “Anket Formu” ve Arıkan ve arkadaşları (2009) tarafından geliştirilen “Kardiyovasküler Hastalıklar Risk Faktörleri Bilgi Düzeyi (KARRIF-BD) Ölçeği” kullanılmıştır. Anket formu; Sosyodemografik Bilgiler, Sağlık Bilgileri, Sağlık Davranışları ve Sağlık Hizmeti Kullanımı olmak üzere toplamda 4 bölümden ve 22 sorudan oluşmaktadır. KARRIF-BD Ölçeği ise 3 alt boyut ve 28 sorudan oluşmaktadır. Bu ölçekten alınabilecek en düşük toplam puan 0, en yüksek toplam puan 28’dir. Ölçeğin alt boyutları ise “KVH’nin özellikleri”, “KVH risk faktörleri” ve “KVH’den korunabilirlik”tir. Ölçeğin test iç tutarlılık katsayısı (Cronhbach alfa) 0.768’dir. Biyofizyolojik ölçümler için ise tüm merkezlerde standart marka glukometre, yetişkin boy manşonlu manuel tansiyon aleti, mezura, 100 gr’a duyarlı dijital baskül kullanılmıştır. Verilerin toplanmasında Lokman Hekim Üniversitesi Hemşirelik bölümü 4.sınıf öğrencileri görev almıştır. Anket formları Google Forms üzerinden bireylerle yüz yüze görüşülerek doldurulmuştur. Biyofizyolojik veriler ise literatüre dayalı olarak araştırmacılar tarafından hazırlanan yönergeye uygun olarak toplanmıştır. Veriler SPSS 27.0 paket programı kullanılarak analiz edilmiştir. Verilerin analizinde tanıtıcı veriler yüzdelik ve sıklık analizleri ile verilmiştir. Bağımsız değişkenler ile ölçek puanları arasındaki ilişki ölçek normal dağılıma uymadığı için nonparemetik testlerden Kruskal-Wallis ve Mann-Witney U (2 samples) testleri analizi ile incelenmiştir. Araştırma Lokman Hekim Üniversitesi Girişimsel Olmayan Araştırmalar Etik Kurulu’nun 16.05.2023 tarih ve 2023/69 sayılı kararı uyarınca araştırma etik olarak uygun bulunmuştur. Ayrıca Mamak Belediyesi ve katılımcılardan da gerekli izinler alınmıştır. Araştırmada erkek bireylere ulaşamamak bir sınırlılık olarak değerlendirilmiştir. Buna ilişkin ilişkisel analizlerde erkek ve kadın sayısı eşitlemek için örneklem güç analizine dayalı olarak 120 kişiden oluşan örneklem sayısına düşürülmüştür. Bulgular: Araştırmaya katılanların sosyodemografik özellikleri incelendiğinde yaş ortalaması 42,02±13,4’dir. Çalışmaya katılanların çoğunluğu %91,0’ı kadın; %78,2’si evli; %41,7’si ilkokul mezunu; %69,6’sı ev hanımı; %73,5’inin algılanan gelir durumu orta; %70,2’sinin en uzun süre yaşadığı yerin il olduğu görülmektedir. Çalışmaya katılanların sağlık bilgileri incelendiğinde %41,7’sinin bir veya daha fazla kronik hastalığı bulunmakta ve en çok %20,1 ile kardiyovasküler hastalıklar, ikinci sırada %19,5 ile endokrin hastalıklar bulunmaktadır. Katılımcıların %20,5’inin günlük olarak sigara kullandığı ve %1,6’sının hemen hemen her gün alkol kullandığı görülmüştür. Katılımcıların %39,4’ü bir tepeleme çay kaşığından (5 gr) fazla tuz tüketmekte; %34,1’ise günde 5 porsiyondan az meyve ve sebze tüketmektedir. Çalışmaya katılanların %48,3’ü her zaman/sık sık stresli hissettiğini bildirmiştir. Katılımcıların %48,8’inin haftada 150 dk’den az fiziksel aktivite yaptığı görülmüştür. Katılımcıların sağlık hizmetlerine en sık başvurma nedeninin %76,4 ile tedavi ve rehabilite edici hizmetler olduğu görülmüştür. Bel çevresi ölçümünde kadınların %49,9’unun yüksek risk altında, erkek katılımcıların ise %31,8’inin ise yüksek risk altında olduğu saptanmıştır. Katılımcıların %32,4’ünün fazla kilolu, %41,5’inin ise obez olduğu görülmüştür. Katılımcıların %44,8’inin sistolik kan basıncının yüksek olduğu, %36,8’inin ise diastolik kan basıncının yüksek olduğu görülmüştür. Diyabeti olmayan bireylerin %10,2’sinin tokluk kan şekerinin yüksek, %2,8’inin ise açlık kan şekerinin yüksek olduğu saptanmıştır. Araştırmaya katılanlar KARRIF-BD Ölçeğinden ortalama 20,0 ±3,7 puan almıştır. Katılımcıların KARRIF-BD ölçeğinin KVH’nin Özellikleri alt boyutundan ortalama 20,3 ±1,0, KVH’nin Risk Faktörleri alt boyutundan ortalama 11,3 ±2,3; KVH’den Korunma boyutundan ortalama 6,3 ±1,5 puan almıştır. Araştırmaya katılanların KARRIF-BD ölçeğinden aldıkları puanların dağılımı incelendiğinde; sistolik kan basıncı ölçümüne göre (p=0,031) ve kolon taraması durumuna göre (p=0,001) gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmıştır. Sonuç: Çalışmamız katılımcıların kardiyovasküler hastalık risk faktörleri bilgi düzeyinin iyi olduğunu göstermektedir. Buna rağmen riskli davranış yaygınlığının ve obezite oranının yüksek olduğu görülmüştür. Ayrıca bireylerin tedavi edici hizmetleri daha sık kullandığı saptanmıştır. Bölgede sağlıklı yaşam davranışlarını teşvik edecek girişimlere ihtiyaç vardır.
Anahtar Kelimeler: Bulaşıcı olmayan hastalıklar, kardiyovasküler hastalıklar, Sağlık Davranışları