İNFERTİL BİREYLERİN SÜREÇ YÖNETİMİNE ALTERNATİF BİR YOL: AKUPRESÜR


ŞİMAL YAVUZ N., ŞİMŞEK KÜÇÜKKELEPÇE D., GÖLBAŞI Z.

Kadın Sağlığında Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Sempozyumu II: Üreme Sağlığı ve Sorunları, Ankara, Türkiye, 27 Mayıs 2022, ss.207

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Ankara
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.207
  • Lokman Hekim Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Giriş: İnfertilite, çiftlerin en az 12 ay boyunca korunmasız olarak düzenli cinsel ilişkide bulunmasına rağmen gebeliğin oluşmaması olarak tanımlanan bir üreme sağlığı sorunudur. Yüksek prevelansta görülmesi ve infertil çiftlerin yaşadığı problemler nedeniyle hem ülkemiz hem diğer gelişmekte olan ülkeler için önemli bir halk sağlığı problemi olarak karşımıza çıkmaktadır. Dünya’daki prevelansının %3,5 ile %16 arasında olduğu düşünülen infertilite; çiftleri kültürel, ekonomik, psikososyal ve cinsel olmak üzere birçok yönden etkileyen bir kriz durumudur. Literatüre bakıldığında infertil bireylerin bu süreci yönetirken yetersizlik hissine kapıldıkları ve bunun sonucunda yüksek düzeyde anksiyete, kaygı ve depresif bulgular yaşadıkları görülmektedir. Yaşadıkları bu psikososyal durumların bireylerin infertiliteye yönelik aldıkları tedavi sürecini de olumsuz etkilediği belirtilmektedir.

Günümüzde infertiliteye yönelik en etkili çözüm yolu olarak yardımcı üreme teknikleri (YÜT) kullanılmaktadır. Fakat güncel çalışmalar toplumda YÜT’e ek olarak geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarının da infertilite ile ilişkili olarak sıklıkla kullanıldığını göstermektedir. Kullanım alanlarının genellikle YÜT’ün etkinliğini artırmak amacıyla ya da infertilitenin oluşturduğu psikolososyal süreci daha aktif yönetebilmek adına gerçekleştiği görülmektedir. Geleneksel ve alternatif tıp uygulamalarına bakıldığında; bitkisel yöntemler, yoga, meditasyon  aromaterapi, hipnoz, akupunktur, akupresür, masaj, homeopati, fitoterapi, refleksoloji gibi çok geniş bir yelpazeye sahip olduğu görülmektedir. Bu uygulamalar arasından akupresürün çok farklı alanlarda sıklıkla kullanıldığı fakat infertil bireyler üzerinde yapılan çalışmaların son yıllarda artmaya başladığı dikkat çekmektedir.

Akupresür, vücuttaki akupunktur noktalarına elle, dirsekle ya da özel cihazlar ile basının uygulandığı geleneksel bir Çin tıbbı uygulamasıdır. Asıl amacının vücutta enerji taşıyan özel alanlara basınç yaparak yaşam enerjisi olan Chi (ki) enerjisinin sağlıklı bir şekilde akışını sağlamak olan bu yöntemin; infertil bireylerin maruz kaldığı zorlu tedavi sürecinde etkin bir şekilde kullanılabileceği düşünülmektedir. Hassanzadeh-Bashtian ve ark.’nın (2018) yaptığı nitel araştırmada, İran’da bulunan bir IVF merkezinde infertil kadınlara uygulanan in-vitro fertilizasyon/ intrasitoplazmik sperm enjeksiyonu sırasında yapılan akupresürün etkinliği incelenmiştir. H7 ve P6 noktalarına uygulanan 12 seans akupresür uygulaması sonucunda kadınların anksiyete azalmasına ilişkin vücut algıları ve zihin deneyimleri olmak üzere iki ana tema elde edilmiştir. Alt temalar incelendiğinde infertilite tedavisi sürecinin kadınlarda oluşturduğu başarısızlık, ölüm korkusu, kaygı durumlarının azaldığı; aynı zamanda yine bu zorlu sürecin kadınlarda oluşturduğu sinirsel, kardiyovasküler ve gastrointestinal sistem belirti-bulgularını da azalttığı tespit edilmiştir. Aynı çalışma grubunun 144 kadınla yaptığı randomize kontrollü çalışma sonucunda ise akupresür uygulamasının tedavisi sırasındaki kadınların öz-yeterlilik ve gebelik oranlarına etkisi incelenmiştir. Çalışma sonucunda deney grubundaki öz-yeterliliğin kontrol grubuna göre yüksek bulunduğu fakat anlamlı bir farklılık ortaya çıkmayı belirtilmiştir. Joseph (2020)’in 124 kadınla yaptığı prospektif randomize kontrollü çalışmada, intrauterin inseminasyon işlemi uygulanan kadınlar üzerinde akupresür yönteminin önemli ölçüde kaygıyı azalttığı ve kontrol grubuna kıyasla yüksek düzeyde anlamlı sonuçlar elde edildiği belirtilmiştir. Literatür incelendiğinde elde edilen sonuçlara göre, akupresürün infertil kadınlarda anksiyetenin fiziksel ve zihinsel belirti ve semptomları açısından birçok olumlu sonuç ortaya koyduğu; aynı zamanda invaziv bir girişim olmayışı ve kolay uygulanabilirliği nedeniyle kullanımı önerilmektedir. Fakat konuya yönelik çalışmaların oldukça sınırlı olduğu ve kanıt düzeyi oluşturabilmek için daha fazla klinik çalışmaya ihtiyaç duyulduğu belirtilmektedir.

Amaç: Bu derlemede akupresürün infertilite problemi yaşayan bireyler üzerindeki etkilerini literatür doğrultusunda incelemek amaçlanmıştır.

Anahtar kelimeler: İnfertilite, akupresür, alternatif tıp, geleneksel tıp, non-farmakolojik yöntem