Prematürelerde Total Paranteral Nütrisyonda Balık Yağı Kullanımının İnflamasyon ve Karaciğer Fonksiyon Testleri Üzerine Etkisinin Değerlendirilmesi


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim-Öğretim ve Araştırma Enstitüsü, Beslenme ve Diyetetik, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2022

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Güzin Tümer

Asıl Danışman (Eş Danışmanlı Tezler İçin): Ayhan Dağ

Özet:

ÖZET

Prematürelik hayatı tehdit eden önemli sağlık sorunudur ve yoğun bakım süreci gerektirmektedir. Bu süreçte Total Parenteral Nütrisyon (TPN) hayati rol oynamaktadır. TPN’de kullanılan lipit solüsyonlarının türü; bebeğin büyüme-gelişmesinde, klinik sonuçların iyileşmesinde önemlidir. Çalışmanın amacı TPN ile beslenen ≤ 32 gebelik hafta ve ≤ 2500 gr doğmuş prematürelerde omega-3 yağ asidi ilavesinin karaciğer fonksiyon testlerine, kan lipit profiline, inflamasyona, klinik sonuçlara olan etkisini araştırmaktır. En az 10 gün TPN ile beslenen ve kan değişimi yapılmayan bebekler çalışmaya dahil edilmiştir. Bebeklerin genel bilgileri, nütrisyonel tedavileri, kan biyokimyasal testleri hasta dosyalarından kaydedilmiş ve SSPS 25 istatistik analiz programında değerlendirilmiştir.

TPN içeriğinde omega-3 yağ asidi bulunmayan bebekler Grup 1 (n=30) ve omega-3 yağ asidi ilave edilen bebekler Grup 2 (n=30) olarak ayrılmıştır. Grup 2’de toplam günlük lipit gereksiniminin 1g’ı omega-3 yağ asidi % 10’luk lipit solüsyonundan sağlanmıştır. Bebeklerin demografik özellikleri, entübasyon ve oksijen desteği süresi, hastanede yatış, komorbidite gelişimi kaydedilmiştir. Grup 1 ve 2’in 1, 4, 7, 10 günlerdeki kan karaciğer fonksiyon testleri, lipit paneli, PTZ, INR, CRP, PCT, NLO sonuçları, antropometrik ölçümler ve nütrisyonel tedavi miktarları karşılaştırılmıştır.

Gruplararası karekteristik özelliklerde, entübasyon, oksijen desteği ve yatış süresinde, mortalite oranında ve komorbidite gelişiminde fark bulunmamıştır. Grup 1’de çalışmanın sonunda AST değeri anlamlı olarak azalırken; ALT ve GGT değeri anlamlı artış göstermiştir. Grup 2’de ise AST anlamlı azalmış, GGT anlamlı olmayan bir azalma göstermiştir. Direkt biluribin değeri Grup1 ve Grup 2’de anlamlı artmıştır. Total biluribin her iki grupta anlamlı azalmıştır. Total kolesterol, LDL-kol, HDL-kol, TG değerleri Grup 1’de anlamlı artarken; LDL-kol ve TG Grup 2’de anlamlı azalmıştır. PTZ, INR Grup 2’de anlamlı değişme göstermiş ve gruplar arasında 4 ve 7 günde anlamlı fark bulunmuştur. NLO 10 günün sonunda Grup 1’de artarken; Grup 2’de PCT, CRP ve NLO düzeyi düşmüştür. Grup 2’nin değerleri genel olarak daha düşük düzeylerde seyretmiştir. Vücut ağırlığı, boy ve baş çevre ölçümü her iki grupta anlamlı olarak artış göstermiş ve gruplar arasında fark bulunmamıştır. Nütrisyonel tedavide kalori, karbonhidrat, lipit, protein miktarı ve GIH değeri her iki grupta, anlamlı artmıştır. 

Sonuç olarak; balık yağ ilave edilen grupta karaciğer fonksiyon testleri, lipit paneli değerleri ve inflamasyon belirteçleri daha düşük düzeylerde seyretmiştir. Klinik süreç ve sonuçlar balık yağlı grupta daha ılımlıdır ve olumlu etkilenmiştir. Ancak omega-3 yağ asidinin prematüre bebeklerdeki etkilerini anlayabilmek için kullanım şekli, dozu ve süresine ilişkin daha kapsamlı bilgi ve çalışmalara ihtiyaç vardır.

Anahtar kelimeler: Prematüre, omega-3 yağ asiti, parenteral, klinik sonuçlar